22 Ağustos 2017 Salı



SU
                                                                                Su gibi aziz ol
                                                                                        Anonim

Hayata su ile başlarız, ilk içeceğimizin yani anne sütünün ¾ ü sudur. Dünyamızın da dörtte üçe yakını sudur tıpkı vücüdümuz gibi. Tüm yaşam önce suda başladı diyor evrim teorisi... Velhasıl, su bu dünyadaki yaşamımızın olmazsa olmazı...

Tüm hayat için son derece önemli olan suyun yeryüzündeki miktarının ne azalıp ne de arttığını yani su döngüsünün mükemmel işlediğini biliyor muydun? Peki su döngüsü nedir?  Dünyamız su kaynaklarını okyanuslar, denizler, göller ve bir de yeraltı suları oluşturur. Su sürekli bir hareket halindedir, biçim değiştirir, insanlar, bitkiler ve hayvanlar tarafından kullanılır fakat gerçekte kesinlikle yok olmaz. İşte bu durum su döngüsü olarak adlandırılıyor.

                        Eğitim Posterleri – Okul Posterleri
                                                            

Sanıyorum 6-7 yıl kadar önceydi su kristallerini ilk gördüğüm vakit... Hani şu sözler karşısında tepki veren su kristallerinin fotoğrafları. İnanılmazdı suyun sözlere verdiği tepki. Etkilenmiş ama itiraf edeyim unutmuştum sonrasında. Sana aşağıda linkini vereceğim filmi* izledikten sonra suya olan ilgim yeniden canlandı. İlgimi çok çekmesinin bir nedeni de şifa çalışmalarında da suyun çokça kullanılıyor olması. Filmde su hem tüm yönleri ile anlatılıyor hem de yıllardır çalışan birçok bilim adamı ve araştırmacının yaptıkları deneyler, hipotezleri ve görüşleri yer alıyor. 

Deneyler, suyun hafızası olduğunu göstermiş. Su asla artmadığı veya azalmadığı gibi unutmuyor da. Deneylerde kullanılan sular, dünyanın birçok yerinden ve farklı durumlardan seçilmiş. Yani kullandığımız musluk suyu, içtiğimiz pet şişe suları, az bildiğimiz yer altı suları, göl, deniz ve okyanus suları, kirli hatta atıklı sular veya el değmemiş tertemiz sular kullanılmış. Aklına gelebilecek her türlü suyun örnekleri incelenmiş anlayacağın.

Mesela, Japon bilim adamı Masuru Emoto, değişik yerlerden aldığı ve değişik durumlarda olan suyun kristalize şekillerinde büyüleci farklılar keşfetmiş.  Akarsulardan ve kaynaklardan alınan su çok güzel geometrik şekilleri olan kristal desenler gösterirken, sanayi ve yerleşimin yoğun olduğu yerlerden alınmış kirli ve toksik su ve su borularında, depolarda bekletilen durgun su kesin olarak şekilsel bozukluk ve rastgele oluşmuş kristal şekiller oluşturmuş.

Ardından sulara farklı kelimeler söylemeye başlamış. "Teşekkür ederim, sevgi, teşekkür, ümit" gibi kelimeleri  kullandığı suların şekilleri mükemmel, kristaller kalemle çizilmiş gibi.  "Aptal, nefret ediyorum" vs. gibi olumsuz kelimelelerin söylendiği sulardaki kristal oluşumu ya yok ya da çok şekilsiz.

Bu durumu düşünce ile de denemiş ve aynı sonucu almış.

Sonra müziği denemiş, Beethoven,  Mozart veya sakin yerel müziklerin dinletildiği suların kristalleri de büyüleyici fakat heavy metal gibi sert müziklerin dinletildiği sular yine karanlık çıkmış mikroskopta...

Yani suya ne söylüyorsan, nasıl davranıyorsan, ne gösteriyorsan sana aynı şekilde cevap verildiği gözlenmiş. Su kendisi değiştiği gibi içindeki maddeyi de değiştiriyor. Üç ayrı kaba aynı miktarda aynı yerden çıkan pirinç konuyor deneylerin birinde. Birine her gün teşekkür ederim deniliyor, diğerine aptal deniliyor, üçüncüsüne ise kayıtsız kalınıyor. Bir süre sonra teşekkür edilen kap, hoş bir koku yayıyor ve pirinçler bozulmuyor, aptalsın denilen kaptaki pirinçler kararıyor, kayıtsız kalınan kaptaki pirinçler ise çürüyor... Emoto, yaptığı deneyler sonucunda en mükemmel kristalleri “sevgi” ve “şükran” kelimelerinin olduğu su kristallerinde görmüş. Sevgi ve Şükran..


                             emoto su deneyi ile ilgili görsel sonucu
                                                
Dünyanın çoğu su dedik, vücudumuzun çoğu su dedik, suyun hafızası var dedik ve suyun söz, düşünce ve görüntülere nasıl tepki verdiğini gördük.  Eğer düşünceler suya buna yapabiliyorsa bizim düşüncelerimizin bize ne yapabileceğini hayal et lütfen... Bir gününü düşün, ortalama geçirdiğin, senin "herhangi bir gündü" diye tanımlayabileceğin zamanlarını düşün... Kendine neler söylüyorsun, neler düşünüyorsun?
Su senin için mükemmel bir şifa aracı olabiliyor mu, sen kendinin şifacısı olabiliyor musun? Belki de o kadar ilgisizsin ki kendinin farkında bile değilsin. Şu andan itibaren içtiğin kullandığın her suya içinden seni seviyorum desen, deli derler di mi :) Kendine olumlu cümleler söylemeye, kendin için olumlu düşünmeye başla en iyisi.. Kendini bütünüyle, olduğun gibi kabul etmeye ve sevmeye ne dersin?

Hatırla, vücudunun çoğu su, sen ne düşünürsen sen ne söylersen aynen karşılık veriyor...

"Sevgi ve teşekkü ederim" mucize kelimelerdi, bu mucizeleri hayatına almaya şimdi, şu an var mısın?


*Filmi izlemek için;
Filme uygun altyazıyı eklemek için;






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GİTME Bİ YERE Tanıştığımızda yazın ilk ayıydı. Küçük bir odada kalorifer peteğinin önünde masmavi bakıyordun bana.         ...