BU SABAH
Ocak ayından bu yana yaman bir tadilattan geçiyorum.
Ve itiraf edeyim şaşkınlık içindeyim... ve yine itiraf edeyim zorlanıyorum...
Dengemi kurmakta, kendime, kendi öz kaynaklarıma güvenimi sürdürmekte zaman
zaman çok zorlanıyorum. Ocak’ta başladı, Haziran’ın ortalarına geldiğimiz şu
günlerde devam ediyor, son sürat üstelik :)
Bazen... Bazen bazı olaylar veya kişilerin söylemleri
karşısında kalakalıyorum, çünkü geçmişin tekrarları geliyor pat diye önüme. Ve
bazen kelimesi kelimesine aynı cümlelerle... Henüz şifalandırıp
dönüştüremediğim parçalar, hadi dercesine burnumun dibinde bitiyor. Ve bu öyle
bir bitmek ki görmemek anlamamak mümkün değil. Tıpış tıpış koyuluyorum
yola ve başlıyorum yapmam gerekenleri yapmaya ve hatta yine bazen yapmak
zorunda kalıyorum. İstersen yapma, paşa paşa halledene kadar geliyor, iyisi mi
başından hallet geç diyorum kendime.
Özellikle bedensel korku, endişe ve kuşkular çıkıyor
sık sık. Ki benim bu yaşamda en zorlandığım iki alandan biridir beden sağlığı.
Çünkü zaman zaman bedenime güvenmeyi unuturum, korkarım hasta olmaktan ve
iyileşememekten, reddedilmekten ve sevilmemekten... O geçmişin gölgeleri ile
barışıp bütünlenmeyi unuturum bazen. O gölge taraflar dediğimiz şeylerin bizi
biz yapanlar olduğunu ve onları da aydınlık taraflar gibi kabul edip sarılmayı
unuturum bazen...
Bu dönem kişisel tarihimde böyle bir dönem sanırım,
kalan parçaların şifalanması bütünlenmesi sarılıp sarmalanması gereken bir
dönem...
Hani diyoruz ya sık sık “yeni enerjiler çok
destekleyici, düşüncenin tezahürü eskiye oranla çok çabuk gerçekleşiyor, bugün
düşün yarın olsun” diye... Bu tadilat tamirat dönemimde çok daha iyi farkına
varıyorum bu durumun. Bugün mesela, bindiğim taksinin Rizeli şoförü katıksız
Karadeniz şivesi ile öyle bir şey söyledi ki bakakaldım ve tutamadım kendimi
gülmeye başladım. Bu sabah aklımdan geçen sorunun cevabını verdi adam. Pes
dedim pes :)
Dedim ya şaka değil gerçekten tadilat tamirattan
geçtiğim hissindeyim. Hem fiziksel bedende hem de duygu bedende... Evrenin 40
yaş bakımı sanırım :)
Yazının başında bahsettiğim şaşkınlığım, duygu
bedenimde gerçekleşenlerle birlikte bazen hüzne bazen sevince dönüyor... Gidip
geldiğim bir dönemdeyim anlayacağın, önceliğim dengemi sağlamakta ve korumakta.
Ne kadar sürecek merak ediyorum, izliyorum,
gözlüyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder