15 Haziran 2016 Çarşamba



BU SABAH


Ocak ayından bu yana yaman bir tadilattan geçiyorum. Ve itiraf edeyim şaşkınlık içindeyim... ve yine itiraf edeyim zorlanıyorum... Dengemi kurmakta, kendime, kendi öz kaynaklarıma güvenimi sürdürmekte zaman zaman çok zorlanıyorum. Ocak’ta başladı, Haziran’ın ortalarına geldiğimiz şu günlerde devam ediyor, son sürat üstelik :)

Bazen... Bazen bazı olaylar veya kişilerin söylemleri karşısında kalakalıyorum, çünkü geçmişin tekrarları geliyor pat diye önüme. Ve bazen kelimesi kelimesine aynı cümlelerle...  Henüz şifalandırıp dönüştüremediğim parçalar, hadi dercesine burnumun dibinde bitiyor. Ve bu öyle bir bitmek  ki görmemek anlamamak mümkün değil. Tıpış tıpış koyuluyorum yola ve başlıyorum yapmam gerekenleri yapmaya ve hatta yine bazen yapmak zorunda kalıyorum. İstersen yapma, paşa paşa halledene kadar geliyor, iyisi mi başından hallet geç diyorum kendime.

Özellikle bedensel korku, endişe ve kuşkular çıkıyor sık sık. Ki benim bu yaşamda en zorlandığım iki alandan biridir beden sağlığı. Çünkü zaman zaman bedenime güvenmeyi unuturum, korkarım hasta olmaktan ve iyileşememekten, reddedilmekten ve sevilmemekten... O geçmişin gölgeleri ile barışıp bütünlenmeyi unuturum bazen. O gölge taraflar dediğimiz şeylerin bizi biz yapanlar olduğunu ve onları da aydınlık taraflar gibi kabul edip sarılmayı unuturum bazen...

Bu dönem kişisel tarihimde böyle bir dönem sanırım, kalan parçaların şifalanması bütünlenmesi sarılıp sarmalanması gereken bir dönem...

Hani diyoruz ya sık sık “yeni enerjiler çok destekleyici, düşüncenin tezahürü eskiye oranla çok çabuk gerçekleşiyor, bugün düşün yarın olsun” diye... Bu tadilat tamirat dönemimde çok daha iyi farkına varıyorum bu durumun. Bugün mesela, bindiğim taksinin Rizeli şoförü katıksız Karadeniz şivesi ile öyle bir şey söyledi ki bakakaldım ve tutamadım kendimi gülmeye başladım. Bu sabah aklımdan geçen sorunun cevabını verdi adam. Pes dedim pes :)

Dedim ya şaka değil gerçekten tadilat tamirattan geçtiğim hissindeyim. Hem fiziksel bedende hem de duygu bedende... Evrenin 40 yaş bakımı sanırım :)

Yazının başında bahsettiğim şaşkınlığım, duygu bedenimde gerçekleşenlerle birlikte bazen hüzne bazen sevince dönüyor... Gidip geldiğim bir dönemdeyim anlayacağın, önceliğim dengemi sağlamakta ve korumakta.

Ne kadar sürecek merak ediyorum, izliyorum, gözlüyorum...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GİTME Bİ YERE Tanıştığımızda yazın ilk ayıydı. Küçük bir odada kalorifer peteğinin önünde masmavi bakıyordun bana.         ...