20 Kasım 2015 Cuma


HADİ Bİ GÜLSENE


Sektörde kurumsallığı ile ünlü bir yerde çalışan arkadaşımdan dinlediklerim ilginçti. Kendisi de yönetici pozisyonda olan arkadaşıma, bir üst yöneticisi çok güldüğünü, gülmemesi gerektiğini çünkü işlerinin ciddiyet isteyen bir iş olduğunu söyleyerek, davranışlarına dikkat etmesini istemiş. 

Doğrusunu istersen konunun nereden çıktığı ve ne olduğu hiç çekmedi ilgimi. Benim burada merak ettiğim, ciddiyetin asık suratın çok matah birşeymiş gibi sunulması... ve gülmenin gülümsemenin günah keçisi yapılması, hafiflik sayılması...

Umberto Eco’nun “Gül’ün Adı”’nı izlemiş ya da okumuş muydun? Zamanının ünlü manastırında, rahipler ölür peşpeşe, neden öldürüldüklerini bulmak için de, bir yaşlı bir tıfıl olmak üzere iki rahip gelir olay yerine. Olanlar, onları daha doğrusu yaşlı deneyimli ve zeki rahibi bir kitaba götürür. Kitabın sayfaları zehirlidir, gizli kitaba ulaşabilen merak edip okuyan, sayfalara dokunan rahipler peşpeşe ölmüştür. Manastırın en yaşlı ve sözü dinlenen aksi, bağnaz rahibi ile bizim dedektif rahip arasında ilginç bir diyalog geçer

-       Neden bu kitabı böylesine saklıyorsun?

-        Din, mizah ile gülmek ile açıklanamaz. İnsanlar bunu okursa dinden vazgeçer.

-        Gülmek neden bu kadar kötü olsun? İnsanlar mutlu olarak da inançlı olabilir.

-        Olamaz! İnanç korku gerektirir, korku olursa şeytan olur, şeytan olursa Tanrı’ya ihtiyaç olur. Gülen insan korkmaz, korku olmazsa inanç da olmaz. Din için inanç, inanç içinse korku şarttır. İşte bu yüzden bu kitap yok edilmeli!

Tarih boyunca gülmek sadece dinde değil yaşamın hemen her alanında ayıp sayılmış, hafiflik diye görülmüş, insanoğluna da öyle öğretilmiş. Bizim eski Türk filmelerindeki kötü kadın karakterlerinin şuh kahkahalarını hatırlasana. Bir tane hanımefendi başrol oyuncusunu öyle kahkaha atarken duyamazsın, duyacak gibi olsan da narin eliyle kapatır açılmış ağzını. Eski Türk filmi diyorum ya değişmemişiz de pek. Baksana sene olmuş 2015 gülme diyor patron.

Peki Ülkemizde hiç kahkaha atan politikacı gördün mü? Şarkı söyleyen, zıplayarak yürüyen? Deli derler adama değil mi? Oysa İngiltere’nin efsanevi prensesi niye o kadar çok sevilmişti hatırlıyor musun? Bazen mahzun bazen de muzip gülümsemesi ile. Gelini de onun yolundan gidiyor ve İngiltere halkı onu da çok seviyor. Eskinin temsilcisi Kraliçe ise mesafeli ve soğuk. Bence insanlar artık yeni zamanda, asık suratla bezenmiş ciddiyet görmek istemiyor. Dudakların aşağıya doğru değil yukarı kıvrılmış hali daha makbul.

Gülmenin gülümsemenin, bir çok olumsuzluğun panzehiri olduğunu da düşünüyorum ve insan doğasına çok iyi geldiğini. Gülmenin iyileştirdiğini, tedavi ettiğini, gençleştirdiğini düşünüyorum. Kanser hastalarına neden sürekli aman mutlu ol deniyor? Patronun dediği gibi matah birşey olsa idi ciddiyet, tüm kanser hastaları öncelikle ciddiyete davet edilirdi sanırım.

Umbero Eco, gülmeyi inancın karşıtı olarak ifade etmiş. Ben ise gülmeyi yaşamın kaynaklarından biri olarak görüyorum. Yaşamın temel taşlarından biri mutlu olmak, mutlu olan yerde de gülmeler olur, kahkahalar patlar. Ve bunun ciddiyetle hiç ilgisi yoktur. Gülümserken de ciddi olabilirsin illa ciddi olacağım diye tutturduysan. Gülümsemek sıcaklıktır, içtenliktir. Gülen gözlerin ışıltısını başka hiç birşeyde göremezsin. Ve gülmek bulaşıcıdır. Sen güldüğünde, karşındaki de gülmeye başlar, mutluluk artar.

Ha gülelim gülümseyelim derken, mahallenin delisi gibi her önüne gelene otuziki diş göster demiyorum elbet. İçinden geliyorsa gül demek istediğim. Sabah bindiğin taksinin şoförüne gülümseyerek günaydın de mesela, bakkalın çırağına gülümseyerek nasılsın de olmaz mı? İş yerinde birlikte çalıştığın insanlara da gülümsemekten daha doğal ne olabilir? Yaşamının parçası olmuş bu insanlara sıcak bir gülümseme belki de o an birine çok iyi gelecek nereden biliyorsun? En ciddi toplantılarda ufak bir espirinin kime ne zararı olur? Ciddi, büyük adam rollerine girmenin alemi var mı? Çok olmak istiyorsan ol da, gül yine de ara ara. İnan bana o çok ciddiye aldığın toplantılar çok daha verimli geçecektir çünkü gülmenin olduğu yerde mutluluk hormonu vardır. Mutluluk hormonunun olduğu yerde sağlık vardır. Sağlıklı insan daha net düşünür daha çözüm odaklı olur.

Nasıl ki Dinin kaynağı korku değilse, ciddiyetin kaynağı da asık surat değil velhasıl.


Hadi bi gülsene J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GİTME Bİ YERE Tanıştığımızda yazın ilk ayıydı. Küçük bir odada kalorifer peteğinin önünde masmavi bakıyordun bana.         ...