DOLUNAY
2 Haziran 2015 dolunay imiş. Geçmiş zamanın anlaşmalarının
ve alışkanlıklarının yeniden gözden geçirileceği bu günde sırlar gizler de
ortaya dökülecekmiş.
Neden alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı olduğunu düşündün
mü? Bugün mesela aşk gönül ilişkilerinden bahsetmek istiyorum sana. Bunu konuşalım
istiyorum seninle. Aşk mı sevgi mi yoksa sadece alışkanlık mı?
Mesela geçmişte yaşadığın ilişkilerini düşünsen, bugünden o
günlere baksan neyi farklı yapardın sence? Ve bugün eline bir fırsat geçse ve
yeni yepyeni bir ilişkin olsa neleri farklı yapardın? Ve yapabiliyor musun
gerçekten?
İsteklerini, arzularını, beklentilerini söyleme zamanın
gelmiştir belki. Belki artık sen ve ben olmaktan çıkıp biz olmaya doğru yol alma
vaktidir. Bir olma vaktidir. Söylemekten korkuyorsan eğer hissettiklerini,
kaybetmekten korktuğun yalnız kalma olasılığı mı yoksa alışkanlığından vazgeçmek
mi?
Yalnız kalmaktan niye korkar insanoğlu? Yalnızlık Allah’a
mahsus olduğu için mi? Tutacak bir el bulamama olasılığı mı? Sıcacık bir el,
sevecen bir yüz, seninle olduğunu bildiğin bir kalp elbette muhteşem peki ya
yoksa? Sadece şu an yoksa? Bu hep olmayacağı anlamına gelir mi? Neden korkar
insanoğlu yoldaşını, yol arkadaşını bulamayacağından? Bu kadar zor mudur ve
hatta imkansız mıdır gerçekten?
Hani bazı insanlara nedensiz aniden ısınıveririz ya... hani
hep tanıyormuşuz gibi gelir ve hatta saçlarını okşamak gelir içinden... yüzüne
dokunmak ve gözlerine bakmak uzun uzun... nedenmiş biliyor musun? Ruhlar birbirini
titreşimlerinden tanırmış. Önceki yolculuklarından yol arkadaşlıklarından
bilirlermiş birbirlerini, titreşimleriyle ben senim sen bensin derlermiş, biriz
derlemiş. Ama bu ayrılık, bu ikilik dünyasında ben sen değilim dermiş zihin,
yoluna devam edermiş yol arkadaşını almadan yanına. O titreşimde kalırmış orada
öylece, öksüz, kimsesiz...Sonra da yine bu ikilik dünyasındaki insanoğlu arar
dururmuş ruh eşini... Ve insanoğlu insankızı bunu tekrar tekrar yaparmış...
2 Haziran 2015 dolunay imiş. Geçmiş zamanın anlaşmalarının
ve alışkanlıklarının yeniden gözden geçirileceği bu günde sırlar gizler de
ortaya dökülecekmiş...
Geçmiş zaman anlaşmalarını alışkanlıklarını bir tarafa
bırakmak lazım o zaman. Artık ne istediğinin, neyi beklediğinin adını koymak lazım
demek ki. Geçmiş anlaşmalar, bugününe uymuyorsa ve seni mutlu etmiyorsa başka
farklı yeni anlaşmalara bakmak lazım demek ki. Sırf yalnız kalacağım korkusuyla
kendi gerçeğinden kaçmaman gerekiyor demek ki.
Amannn oluru bu işte, du bakalım kervan yolda dizilir diye
de bekleme, sen isteklerini söyle, neyi ne için istediğini bil, kervan
dizilirse dizilsin yine. Kendini biliyorsan ne istediğini biliyorsan sana neyin
uymayacağını da bilirsin. Karşındaki kaç beden küçük veya kaç beden büyük
bilirsin. Ruh ruha denk mi bilirsin, o gelen güzelim titreşimi farkedersin.
Hatırlar mısın sevgi nedir diyordu Cengiz Aytmatov. Sahi,
sevgi nedir? Nedir sevgi sence? Düşün, iyice bir düşün... Sevgiye bulduğun
karşılığı vermiyorsa yanındaki, bir daha düşün... Bu dolunay bazı şeyleri
gözden geçirmek için uygun zaman değil mi? Hazır almışken göklerin bilgeliğini
yanına bi daha düşün bakalım, sevgi nedir?
2 Haziran 2015 dolunay imiş. Geçmiş zamanın anlaşmalarının
ve alışkanlıklarının yeniden gözden geçirileceği bu günde sırlar gizler de
ortaya dökülecekmiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder