1 Haziran 2015 Pazartesi


DOLUNAY


2 Haziran 2015 dolunay imiş. Geçmiş zamanın anlaşmalarının ve alışkanlıklarının yeniden gözden geçirileceği bu günde sırlar gizler de ortaya dökülecekmiş.

Neden alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı olduğunu düşündün mü? Bugün mesela aşk gönül ilişkilerinden bahsetmek istiyorum sana. Bunu konuşalım istiyorum seninle. Aşk mı sevgi mi yoksa sadece alışkanlık mı?

Mesela geçmişte yaşadığın ilişkilerini düşünsen, bugünden o günlere baksan neyi farklı yapardın sence? Ve bugün eline bir fırsat geçse ve yeni yepyeni bir ilişkin olsa neleri farklı yapardın? Ve yapabiliyor musun gerçekten?

İsteklerini, arzularını, beklentilerini söyleme zamanın gelmiştir belki. Belki artık sen ve ben olmaktan çıkıp biz olmaya doğru yol alma vaktidir. Bir olma vaktidir. Söylemekten korkuyorsan eğer hissettiklerini, kaybetmekten korktuğun yalnız kalma olasılığı mı yoksa alışkanlığından vazgeçmek mi?

Yalnız kalmaktan niye korkar insanoğlu? Yalnızlık Allah’a mahsus olduğu için mi? Tutacak bir el bulamama olasılığı mı? Sıcacık bir el, sevecen bir yüz, seninle olduğunu bildiğin bir kalp elbette muhteşem peki ya yoksa? Sadece şu an yoksa? Bu hep olmayacağı anlamına gelir mi? Neden korkar insanoğlu yoldaşını, yol arkadaşını bulamayacağından? Bu kadar zor mudur ve hatta imkansız mıdır gerçekten?

Hani bazı insanlara nedensiz aniden ısınıveririz ya... hani hep tanıyormuşuz gibi gelir ve hatta saçlarını okşamak gelir içinden... yüzüne dokunmak ve gözlerine bakmak uzun uzun... nedenmiş biliyor musun? Ruhlar birbirini titreşimlerinden tanırmış. Önceki yolculuklarından yol arkadaşlıklarından bilirlermiş birbirlerini, titreşimleriyle ben senim sen bensin derlermiş, biriz derlemiş. Ama bu ayrılık, bu ikilik dünyasında ben sen değilim dermiş zihin, yoluna devam edermiş yol arkadaşını almadan yanına. O titreşimde kalırmış orada öylece, öksüz, kimsesiz...Sonra da yine bu ikilik dünyasındaki insanoğlu arar dururmuş ruh eşini... Ve insanoğlu insankızı bunu tekrar tekrar yaparmış...

2 Haziran 2015 dolunay imiş. Geçmiş zamanın anlaşmalarının ve alışkanlıklarının yeniden gözden geçirileceği bu günde sırlar gizler de ortaya dökülecekmiş...

Geçmiş zaman anlaşmalarını alışkanlıklarını bir tarafa bırakmak lazım o zaman. Artık ne istediğinin, neyi beklediğinin adını koymak lazım demek ki. Geçmiş anlaşmalar, bugününe uymuyorsa ve seni mutlu etmiyorsa başka farklı yeni anlaşmalara bakmak lazım demek ki. Sırf yalnız kalacağım korkusuyla kendi gerçeğinden kaçmaman gerekiyor demek ki.

Amannn oluru bu işte, du bakalım kervan yolda dizilir diye de bekleme, sen isteklerini söyle, neyi ne için istediğini bil, kervan dizilirse dizilsin yine. Kendini biliyorsan ne istediğini biliyorsan sana neyin uymayacağını da bilirsin. Karşındaki kaç beden küçük veya kaç beden büyük bilirsin. Ruh ruha denk mi bilirsin, o gelen güzelim titreşimi farkedersin.

Hatırlar mısın sevgi nedir diyordu Cengiz Aytmatov. Sahi, sevgi nedir? Nedir sevgi sence? Düşün, iyice bir düşün... Sevgiye bulduğun karşılığı vermiyorsa yanındaki, bir daha düşün... Bu dolunay bazı şeyleri gözden geçirmek için uygun zaman değil mi? Hazır almışken göklerin bilgeliğini yanına bi daha düşün bakalım, sevgi nedir?


2 Haziran 2015 dolunay imiş. Geçmiş zamanın anlaşmalarının ve alışkanlıklarının yeniden gözden geçirileceği bu günde sırlar gizler de ortaya dökülecekmiş...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GİTME Bİ YERE Tanıştığımızda yazın ilk ayıydı. Küçük bir odada kalorifer peteğinin önünde masmavi bakıyordun bana.         ...