30 Mayıs 2016 Pazartesi


Bİ CESARET


Varoluş her an nasıl güzel çalışıyor.

Ve her an nasılda yeniden yeniden yaratıyor,

Kendini gerçekletirmene fırsat vererek,

İçindeki seni de gerçeği yaparak.

Mesela,

Zamanında canının acıdığı, üzüldüğün bir şey vardır,

Artık iyileştim dersin şifalandım dersin.

Gün gelir söylediğin o cümleler gerçekleşmek, senin deneyimin olmak için önünde durur.

Kafanı çevirsende, görmezden gelmeye çalışsanda, onun orada olduğunu bilirsin.

Kaçamazsın.

Aslına bakarsan kaçmaman gerektiğini de bilirsin.

Sadece, sadece...

Korkarsın, geçmişin ağır gölgesi geldiğinde üzerine korkarsın.

Diğer yandan korkunun ecele faydası olmadığını da bilirsin.

Önündeki eşiktir o, atlamalı geçmelisin diğer basamağa.

Kendine hadi cesaret, hadi bi cesaret diyerek...

Ve geçersin...

İşte o gün,

Kendini aştığın o gün,

Kendini,

Özünü gerçekten gördüğün gündür...



27 Mayıs 2016 Cuma



YİNE ERİL YİNE DİŞİL VE YİNE DENGE


Eril ve Dişil enerjinin oransal değişiminden, bizlerin beslenme kaynaklarını neden ve nasıl etkilendiğinden bahsetmiştim...

Son günlerde kendimi dişil tarafımı sorgularken yakalıyorum... Çünkü -özellikle bazı zamanlar- eril enerjimin yükseldiğini farkediyorum. Farkettiğim anda da rahatsız hissediyorum bu durumdan...

Biliyorsun biri diğerinden daha iyi değil, iyi olan dengede olmak.
Bu kadar tartışmanın, iletişim sıkıntısının, anlamamak ve anlatamamanın bu dengesizlikle ilgisi olduğunu düşünüyorum.
Hani iletişimsizlik hep vardı da, dikkatini çekiyor mu, sanki son yıllarda daha bi arttı.
Eril ve dişilimiz çok karıştı bence. Çorba olmuş enerjilerle yol almaya çalışıyoruz sanki.

Ve ben son birkaç zamandır bunları düşünürken, bir arkadaşımdan aşağıdaki sayfa geldi.

"David Deida-Üstün Erkeğin Yolu" kitabıyla bu duruma el koymuş eril tarafı anlatmış.

Okunacaklar listeme ekledim kendilerini.

Sende merak edersen diye ekliyorum buraya, bi oku bakalım belki seninde ilgini çeker.





25 Mayıs 2016 Çarşamba



KENDİME DİLEĞİM


Yeni zamanın habercisi
Yeni yaş dönümüm gelmiş.
Bir hesabı soranım varmış
Bir de yeni sipariş verenim..
.
Geçmişin silgisi olsun demişim
Geleceğin kalemiyle buluşan...

Düşünmüşüm,
Öğüdüm olmuş kendime;
Olur da arada bir yerde kalırsam,
Sağa sola savrulursam eğer,
Günahın sevabın olmadığını hatırlayayım.
Gönül gözüm apaçık 
Ömürde yoluma yoldaşlık edeni göreyim.
Hatırlayayım,
Ustanın da çırağın da
Bir yolda eş olduğunu bileyim...
Demişim...

Yeni zamanın habercisi,
Yeni yaş dönümüm gelmiş,
Hoşgelmiş,
Kabulümmüş...





23 Mayıs 2016 Pazartesi



ŞİMDİ BAŞLA


Ertelenen GÜNler gelmiş,
Alınmayan KARARlarla birlikte,
Sıraya dizilmiş,
Süzmüşler birbirlerini...
Sıra pek bi uzunmuş,
Ya da öyle gelmiş hepsine,
Boncuk boncuk bakışmışlar.
Hepsinin içinden geçen aynıymış,
"Ben daha önemliydim!"
Mağrurmuş bu yüzden duruşları.
Başı yokmuş sıranın sonu da,
İlki de yokmuş o yüzden,
Nerede başlayıp nerede bittiğini bilende...
Uzunmuş o kadar...
Hepsinin zamanları ayrıymış
Ama sözcükler aynıymış...
Hatırlıyorlarmış o seslenişi
Tekrar hatırlamışlar

ŞİMDİ BAŞLA! diyormuş...

Yarın değil
Bir saat sonra değil
Şimdi!
İşi bıraktığında değil ya da paran olduğunda
Şimdi
Şu an başla!
Sevgilin döndüğünde değil ya da gözyaşın dindiğinde
Emekli olduğunda hiç değil
Yıldızlar o gün bugündür dediğinde de,
Şimdi,
Şu an at ilk adımı!
Hava daha güneşli olduğunda değil,
İlham geldiğinde değil,
yüreğinde belirdiği anda
Kendine söylediğin anda
Hemen
Şimdi şu anda başla!
ŞİMDİ BAŞLA!

Diyormuş...

Ses uzaktan geliyormuş
Çok mu uzakmış gerçekten, bilememişler.
Zamanları ayrıymış
Ama sözcükleri aynıymış.
Ertelenen GÜNler ve alınmayan KARARlar
Hala bekliyorlarmış

Hareketsiz beklerken keşke diyorlarmış...



GİTME Bİ YERE Tanıştığımızda yazın ilk ayıydı. Küçük bir odada kalorifer peteğinin önünde masmavi bakıyordun bana.         ...