2 Ocak 2014 Perşembe

YEPYENİ YIL


Yeni bir yıla başladık. Yepyeni bir yıla. Kendimi hatırladığımdan beri yılda iki günü çok özel bulmuşumdur. O iki gün, sabah uyanır uyanmaz heyecanlanırım, mutlu olurum, umutla bakarım geleceğime. Biri her yılın 31 Aralık’ı, diğeri de doğum günüm. Şımarırım diğer 364 günde şımarmadığım kadar, kendime mutlaka hediyelerim olur. Bazen bu bir söz, bir karar olur hayatımı kolaylaştıran, daha kaliteli hale getiren. Bazen de somut bir şey, bazen kendime ısmarladığım yemek bir kadeh içki, bazen küçük bir takı veya giysi. Ne olduğu çok önemli değildir aslında, o an önemsediğim bana hissettirdiğidir sadece.

Bu yıl yeni yıla girmeden bir iki gün önce ardımda bıraktığım yılın bilançosunu çıkarmak istedim önce. Ki bu da üç beş yıldır yaptığım bir şey. Aldım kağıdı kaleme elime ve bıraktım kendimi geçtiğim bir yıla. Kalem kendiliğinden yazmaya başlamıştı bile. Başardıklarıma baktım, hüzünlerimi hatırladım, çok mutlu olduğum anlarımı hatırladım gülümseyerek. Tüm duygularımı sevdim o anda ve fark ettim ki zaten hepsi bendim. Yaşam bendim ve yaşamın içinde tüm olanlarda bendim.

Maddi konularım vardı çözmem gereken. 2012 de başlayan bu süreci doğru ve düzgün yönetmeye özellikle gayret etmiştim. Ara ara inişlerim olsa da genel anlamda enerjimi yüksek tutmayı başarmıştım. Ve artık sona geldiğimi fark ediyordum. Almam gereken kararlar vardı, her atacağım adımın beni hem fiziksel, hem ruhsal hem de duygusal anlamda rahatlatacağını, yol almamda faydası olacağını biliyordum.  Durmak iyi değildi çünkü hem zaten duracağım kadar da durmuştum, artık hareket vaktiydi. Aslında geçtiğimiz yılın bütününe şöyle bir baktığımda kısa bir tanımla anlatmak istediğimde, 2013 e hareket yılıydı diyebilirim. Sonra iş ile ilgili olarak direnmekten vazgeçtim, direndikçe istediklerimde ısrar ettikçe bir arpa boyu yol alamadığımı, gelen diğer seçenekleri de hakkı ile değerlendiremediğimi gördüm. Öyleyse yapacak iş öncelikle direnmekten durmaktan vazgeçip, akışta olmaktı ve bu akışa beni hangi iş yeri götürecekse oraya tamam demekti. Bunu anlayıp yenisine niyet ettikten birkaç ay sonra işime kavuştum. Toprak grubu burcuna sahip olan benin mülkiyet duygusu da çok gelişmişti. Kendi evimden vazgeçerek ailemle yaşamaya karar vermem bu konudaki direncimi kırmak için kocaman bir adımdı. 18 yıldan sonra yeniden baba ocağına dönmek ciddi bir karardı benim için. Ve iyi de oldu. Ailemle bu kadar sık vakit geçirmeyi özlemişim, uzun Pazar kahvaltılarının beni ne kadar mutlu ettiğini unutmuşum. Ailemin sıcaklığına ne kadar ihtiyacım varmış meğer… Ve elbette dibine kadar şımardığım zamanlar onların yanındaki günlerim J

Geçtiğimiz yıl enerjimin yukarda olmasının en büyük sebebi yaptığım şifa enerjisi uygulamaları idi. Kendimi her kötü hissettiğimde daha fazla fazla yaptım. Yaptıkça bana ve çevreme ne kadar iyi geldiğini gördüm. Çevreme de iyi geliyordu çünkü ben ne kadar iyi olursam sevdiklerimle ilişkim de o denli dengeli oluyordu. İyileştirici gücüne minnettarım. Şifa ve koçluk uygulamalarını hayatıma daha fazla almaya karar verdim. Ki bu karar 2014 ünde ilk kararlarından biri.

Çoğumuz gibi bende ilişkiler konusunda sınanıyorum, hem de birkaç yıldır. Farkı, geçen yıl bunun idrakinde, her adımımın farkında olarak yol almamdı. Üç beş yıl öncesine kadar karşımdakileri suçlamak, onların hatalarını sayıp dökmek veya kendime şansızlığıma acımak, çoğumuza olduğu gibi bana da daha kolay geliyordu. Öyle ya insanın kendine taraf olması çok daha kolay. Oysa tüm yaşamda olduğu gibi ilişkilerde de “sen” diye başlayan cümleler kurmak yerine “ben” diyerek cümle kurmanın ilişkilerde ne kadar yol aldırdığını hatırladım. Mevcut ilişkilerimden bazıları bitti, bazıları askıya alındı, bazıları ise daha da güçlendi. Aslına bakarsan olan şuydu, her yaşamda olduğu gibi, vakti gelenler istasyonlarına geldiklerinde indiler, vakti gelenler ise bindiler trene. Yaşam dediğin de zaten durakları, istasyonları olan bir demiryolu gibi değil mi… Düşünsene kimler kimler vardı o trende şimdiye dek ve kimler var şimdi seninle aynı vagonda? Yarenlik edenlere teşekkür ederek bitirdim bu faslı.

Korkularımı, çekincelerimi yeniden gözden geçirdim. Hayatımı zorlaştıranları ele aldım ve üzerine gittim. Olumluydu sonuçlar ki 2014’e devrolanlar da var. Mesela yeni yıl ile birlikte yazılarımda, resimlerimde daha cesur olmaya karar verdim, içimden geleni, geldiği gibi yansıtmaya karar verdim ki ilk adımı da bu yazıdır yoksa bu kadar kişisel bir değerlendirmeyi niye anlatayım uzun uzun J

Ve başka başlıklarında üzerinden geçtim. Sonuçta bir yılın beni ne kadar büyüttüğüne şahit oldum. Yaşadığım her olay, görüştüğüm her kişi, içinde bulunduğum her durum beni daha da büyütmek içinmiş, yolumda tutmak içinmiş. İşte bu yüzden herkese ve her şeye tek tek teşekkür ettim varlıkları ve yaşamıma kattıkları için. Şimdi yeni yıl ile birlikte, heyecanla yenilerini bekliyorum.

2014’ü düşündüğümde, ilkin sevmeye karar verdiğimi fark ettim. Yeni yılımı seviyordum ve son gününe dek sevecektim. Bu yeni yıl ile aramdaki ilk sözleşme idi. Tüm getireceklerini baştan kabul ettim, neden geleceklerini bilmenin huzuru ile. Eski dostlarımı, arkadaşlarımı, benim için özel ve önemli olduklarını düşündüğüm kıymetlilerim ile ilişkilerimi yeniden canlandırmaya karar verdim. İlk adımımı da yeni yıllarını kutlayarak başladım ki aralarından biriyle yaptığım uzun telefon konuşması o eskilerin ne kadar da önemli olduklarını hatırlamamı sağladı. Son yıllarda edindiğim ve varlıklarından müthiş keyif aldığım arkadaşlarıma ise daha açık olmaya karar verdim. İnsanlara güvenmem zaman alıyordu hatta bazen yıllar, bu süreyi kısaltmaya ve samimiyetini hissettiğim arkadaşlarıma daha yakın olmaya, duvarlarımdan arınmaya karar verdim.  İç sesimi daha bir can kulağı ile dinlemeye de karar verdim yeni yılda ki kendileri beni geçtiğimiz yılın son ayında defalarca uyarmasına karşın duymamıştım. Duymazdan gelmeyi tercih etmiştim. Ve onu dinlememenin sonucu ani, beklenmedik ve sarsıcı idi ve hatta yılın son golü idi. Bu arada beklenmedik mi dedim? Aslında bal gibi beklediğim bir durumdu da beklemeyi ummuyordum sanırım.

Geçtiğimiz yıl ihmal ettiğim seyahat konusunu bu yıl için çoğaltarak yaşamıma dahil etmeye karar verdim ki ilk adımı olarak Mart ayına dört günlüğüne rezervasyon yaptırdım. Çok keyifli bir gezi olacak, şimdiden heyecanlanıyorum J

Eğitim konusuna, eğitmenliğe daha çok zaman ayırmaya karar verdim ki ilk adımı olarak da sunum hazırlamaya başladım, Şubat ayı gibi eğitimlere çıkmaya niyet ettim, hazırlıklarımı yapayım da ben, gelecek olan nasılsa gelir diyerek.

Karar aldığımızda, niyet ettiğimizde ilk adımı atmaktır bizi gerçeğimize yaklaştıracak olan. Bilgi, ancak yaşama geçerse gerçekten bilgi olur yoksa bilmek olarak kalır ki sana pek de faydası olmaz. Bu yüzden yeni yıl kararlarımı alırken, ilgili ilk adımlarımı atmaya özellikle özen gösterdim. Cümleler kağıtta kalmasın, yaşamımın parçası olsun diye geçtim harekete.

Velhasıl, hem geçmiş yılıma hem de gelecek yılıma daha farklı bir gözle bakmaya çalıştım, çalışıyorum. Ruhsal, duygusal ve fiziksel gelişimime bu sene de devam etmek ve yolumda ilerlemeye devam etmek istiyorum. Bu yolumda bana eşlik edecekleri yoluma davet ediyorum, geleceklerini biliyorum. Heyecanlıyım bir yıl sonra bu el neler yazacak merak ediyorum. Sayfaların dolu olması için elimden gelenin en iyisini yapacağımı da biliyorum.


Hoş geldin 2014! Evime, ocağıma, kalbime, ruhuma hoş geldin! Mutlu yıllar hepimize! Sizleri de büyütecek yıllar diliyorum sevgiyle J





GİTME Bİ YERE Tanıştığımızda yazın ilk ayıydı. Küçük bir odada kalorifer peteğinin önünde masmavi bakıyordun bana.         ...